Başkan Yardımcısı Biden, CNAS’ın yıllık konferansının misafiriydi. Biden, güzel sözler sarf etmekle yetindi.

« Liberal şahinler », yani ABD’nin dünyanın geri kalanı üzerindeki üstünlüğünü doğrulamak için her türlü askeri müdahaleden yana olan demokratlar, Obama yönetimi içerisinde geniş kapsamlı bir operasyon başlattılar. Seçilecek yeni Başkanı Suriye Arap Cumhuriyetini devirmeye zorlamak için, devam eden seçim kampanyasından yararlanmayı umuyorlar.

Bu kampanyanın ilk adımı, Dışişleri Bakanlığı içerisinde politikasına karşı çıkmak için kullanılan yasal bir prosedür aracılığıyla, 51 diplomat tarafından imzalanmış bir diplomatik mesajın John Kerry’ye iletilmesi oldu. Ne yazık ki imza sahiplerinin isimlerini ve görev yerlerini bilmiyoruz, bu da şimdilik bunların etki kabiliyetlerini değerlendirmemizi engelliyor. Konu, 17 Haziran tarihinde, savaş çığırtkanı Cumhuriyetçilerin geleneksel yayın organı Wall Street Journal’da ve New York Times’de kamuoyuna duyuruldu [1].

İkinci adım, 20 Haziran tarihinde Center for a New American Security (CNAS-Yeni Amerikan Güvenliği Merkezi)’nin IŞİD’e karşı mücadele konusundaki raporunun yayınlanması oldu [2]. Rapor, bu düşünce kuruluşunun yıllık toplantısı sırasında Savunma Bakanı Ashton Carter ve Başkan Yardımcısı Joe Biden’e teslim edildi.

Defeating the Islamic State, A Bottom-Up Approach (İslam Devletini yenmek, yukarıdan aşağıya kapsamlı bir yaklaşım) başlıklı söz konusu belgeye göre (sayfanın altından indirilebilir) İslamcı örgüte karşı yürütülecek savaş çok uzun soluklu olacak. Zafer ancak Sünni halkların desteğiyle ve özellikle de Suriye’nin Nusayri Devlet Başkanının devrilmesi koşuluyla kazanabilecek ki bu da Kürtleri temel alan bugünkü stratejiden uzaklaşılması anlamına geliyor. Dolayısıyla da başlangıçtaki soruna geri dönüyoruz: öncelik Şam’daki rejimin değiştirilmesindedir.

Öte yandan, söz konusu belge liberal şahinlerin –ve özellikle de CNAS’ın akıl hocası ve çalışma grubu üyesi- General David Petraeus’un pozisyonunu açıklığa kavuşturmaktadır. Artık rejime suçlar yükleyerek Suriye Arap Cumhuriyetinin yıkılmasını meşrulaştırma arayışı içerisinde değiller. Aksine, Şam’ın halkın geniş bir kesimi tarafından desteklendiğini kabul etmektedirler. Ancak bazı Sünnilerin, ne laik bir rejimi, ne de bir Nusayri Devlet Başkanını kabul edemeyecekleri ön kabulünden hareket ediyorlar. Bu, Suudi Arabistan, Katar ve Şarca Emirliği’ndeki Vahabi monarşilerinin ve Türkiye değil ama Milli Görüş kökenli Cumhurbaşkanı tarafından bizzat desteklenen ideolojik pozisyondur.

Liberal şahinlerin amacı sadece « aletleri » olan IŞİD’i korumak mıdır? Ne olursa olsun, Rusya’nın varlığını görmezden geldiği için taktiklerini uygulamaya sokmak imkansızdır. Levant bölgesinde, ABD kontrolünde « daimi bir savaş halinin » tesisini öngörmektedirler. Afganistan’da Talibanların, Irak’ta Saddam Hüseyin ve Libya’da Muammer Kaddafi’nin devrilmelerinden beri savaş devam etmektedir. Rejimlerin devrilmesi asıl amaç değil, kaosun tesisi için bir araçtır. Bir büyük Devlete yakışmayan bu strateji, İsrail Ordusu tarafından Filistinlilere karşı 1967’den beri uygulanmaktadır [3].

Ne Savunma Bakanı, ne de Başkan Yardımcısı rapora karşı herhangi bir tepki göstermedi. Savunma Bakanı, ABD’nin askeri üstünlüğünün muhafazasına ilişkin bir konuşma yaparken, Başkan Yardımcısı, Donald Trump’a yönelik eleştirilerde bulunmakla yetindi. Obama yönetimi duyarsızlığını sürdürürken, CNAS Hillary Clinton’un seçilmesini ümit etmektedir.

Çeviri
Osman Soysal
Kaynak
El-Vatan (Suriye)

titre documents joints

[1American Diplomats Protest U.S. Syria Policy”, Maria Abi-Habib, The Wall Street Journal. “51 U.S. Diplomats in Dissent Urge Strikes on Assad. A Break with Obama. Violence ‘Overwhelmed’ Hands-Off Policy, Memo Says”, Mark Landler, The New York Times, June 17th, 2016.

[2« Le CNAS, version démocrate de l’impérialisme conquérant », par Thierry Meyssan, Réseau Voltaire, 6 janvier 2015.

[3« Faire la paix avec les États, faire la guerre contre les peuples », par Youssef Aschkar, Réseau Voltaire, 19 juin 2003.