Amiral Michelle Howars

ABD’nin Suriye’ye yönelik füze saldırısından sonra, İtalyan Dışişleri Bakanı Angelino Alfano, İtalya’nın « Akdeniz bölgesinin güvenlik ve istikrarı » ile yakından ilgilendiğini açıkladı. Son günlerde tanık olduklarımız ise buna nasıl katkıda bulunduğunu somut olarak ortaya koyuyor.

Suriye’nin Şayrat Üssüne saldırıyı düzenleyen iki ABD savaş gemisi USS Porter ve USS Ross, ana üssü Lazio bölgesindeki Gaeta’da bulunan Altıncı Filo’ya dahildirler. Altıncı Filo, karargahı Napoli-Capodichino’da bulunan Avrupa ABD Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlıdır. Başkan Trump tarafından kararlaştırılan saldırıyı Napoli’den yöneten Komutanlık, aynı zamanda ana karargahı Lago Patria’da (Napoli) bulunan NATO’nun birleşik gücüne de komuta eden Amiral Michelle Howard’ın yönetimi altındadır. Savaş operasyonuna Sicilya’daki ABD üsleri destek vermiştir: Altıncı Filo ve NATO’ya bağlı gemilerin yakıt ve Suriye’ye karşı kullanılan Tomahawk seyir füzeleri dahil cephane ikmali yaptığı Augusta Üssünün yanı sıra, Sigonella Deniz Üssü ve MUOS deniz iletişim sisteminin Niscemi’deki istasyonu.

USS Porter ve USS Rock, aynı zamanda Romanya’daki Devesulu Üssünde ve Polonya’da inşaatı süren bir başka üste de konuşlandırılan önleyici füzeleriyle birlikte AEGIS dikey füze rampalarıyla donatılmıştır. Bunlar, ABD tarafından Rusya’ya karşı Avrupa’ya yerleştirilen sözde « füze kalkanı » sisteminin parçasıdırlar. Ancak AEGIS füze rampaları –bizzat üretici şirket Lockheed Martin’in belgelerinde de belirtildiği gibi- « Tomahawk seyir füzeleri dahil her türlü göreve yönelik kullanılan füzeleri » fırlatabilmektedir. Bunlar aynı zamanda nükleer başlık da taşıma yeteneğine sahiptir. Atlantik’teki İspanyol Rota Üssünde konuşlandırılan dört AEGIS füze gemisi, Napoli’deki Komutanlık tarafından dönüşümlü olarak Baltık Denizi ve Karadeniz’de Rusya sınırlarındaki bölgelere gönderilmektedir. USS Porter, Suriye saldırısından önce Karadeniz’de düzenlenen bir tatbikata katılmıştı. Bakan Alfano bu saldırıyı « zamanlaması ve eylem tarzıyla, Esad’ı gelecekte kimyasal silah kullanmaktan caydırmaya yönelik » olarak niteledi.

Bu arada G7 Dışişleri Bakanları toplantısının yanı sıra bugün Lucca’da « Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Türkiye ve Ürdün’ün katılımıyla genişletilmiş, Suriye’de siyasal süreci yeniden başlatmaya yönelik bir özel toplantı » düzenlendi. Yani CIA tarafından örgütlenen bir uluslararası ağ kapsamında, yıllardır Suriye’ye içeriden saldıran IŞİD dahil terörist gruplara milyarlarca dolar, silah, eğitim kampları ve geçiş yolları sağlayan ülkelerle birlikte.

İtalya’nın da « Suriye’nin Dostları » aracılığıyla katıldığı bu operasyonun tam da başarısızlığa uğradığı ve savaşa son vermek üzere bir müzakerenin başlamak üzere olduğu bir sırada, Rusya desteğindeki Suriye Hükümeti, bir kimyasal saldırıyla aralarında çocukların da yer aldığı sivilleri kasten katletmekle suçlandı.

Global Research sitesinde Profesör Michel Chossudovsky imzasıyla yayınlanan geniş kapsamlı belgeler [1] ise bunun tam aksine, asıl Pentagon’un 2012 yılından beri, Suriye’deki terörist gruplara kimyasal silah tüccarları aracılığıyla tedarikte bulunduğunu ve bununla ilgili eğitim verdiğini ortaya koyuyor. Bu gruplar, Carla Del Ponte’nin başkanlığındaki BM Soruşturma Komisyonunun 2013 yılında kanıtladığı gibi söz konusu silahları kullandılar.

Bu kanıtlar, « Suriye’ye yönelik siyasi süreci yeniden başlatmak üzere », içeriden saldırarak Suriye Devletinin yok edilmesi sürecine en çok bulaşan ülkeleri toplantıya çağıran İtalya tarafından görmezden gelinmektedir. Bütün bunlar olurken, Amiral Michelle Howard, uçak gemisi İtalya’nın güverte köprüsü Napoli’deki ana karargahtan Suriye’ye karşı füze saldırısını yönettikten sonra, bunu « gücümüzün ve tüm dünyaya güç yansıtma yeteneğimizin örneği » olarak tanımlıyordu.

Çeviri
Osman Soysal
Kaynak
Il Manifesto (İtalya)