Başkan Trump, Suudi Arabistan ve İsrail’den sonra yarın Roma’yı ziyaret edecek, ardından 25’inde NATO zirvesi için Brüksel’e gidecek ve 26 ve 27’sinde Taormina’daki G7 zirvesine katılmak ve Sigonella’daki ABD/NATO üssünü gezmek üzere İtalya’ya geri dönecek.

Bu ilk yurtdışı gezisinin hedefleri nedir? Ulusal Güvenlik Danışmanı General McMaster özellikle üç hedefi sıralıyor: Müslüman, Yahudi ve Hıristiyanlara « birlik mesajı » vermek; dünya liderleriyle ilişki kurmak ve yurtdışına ABD’nin gücünü göstermek.

« Üç büyük dinin kutsal mekanlarında gerçekleştirilen bir hac » gibi tanımlanan programın üçüncü etabı Roma ziyaretidir. « Hacı » seyahatine Riyad’ta, daha önce Başkan Obama tarafından teslim edilen 115 milyar dolar tutarındakilere ek olarak, Suudi Arabistan’a 110 milyar dolar tutarında ABD silahı satışı anlaşmasını imzalayarak başladı. Bu silahlar özellikle, Yemen’de sivilleri katleden, ABD tarafından desteklenen Suudilerin yönetimindeki savaşta kullanılıyor.

Trump, 21 Mayıs’ta Riyad’ta düzenlenen « Arap-İslami-Amerikan Zirvesi »nde, Suudi Arabistan ve diğer Körfez monarşilerini yenilenen bir terörizmle mücadele kararlılığına çağırdı: yani ABD/NATO yönetiminde Libya’dan, Suriye ve Irak’a kadar yürütülen operasyonlarda IŞİD ve diğer terörist grupları finanse eden ve silahlandıran devletleri. Bu büyük « İyi ve Kötü arasındaki savaşta » Trump, Hizbullah ve Hamas’ı, IŞİD ve El Kaide’nin yanında « katil barbarlar » listesine ekliyor. « Bölgede yıkım ve kaos saçan terörist ve milisleri finanse etmek, silahlandırmak ve eğitmek », « İran destekli Esad’ın korkunç cinayetler işlediği » Suriye’de karışıklık çıkarmakla suçladığı İran’ı Ortadoğu’daki istikrarsızlıktan sorumlu tutuyor. Bu, Başkan’ın stratejik işbirliğini güçlendirmek için 22-23 Mayıs’ta ziyaret ettiği İsrail’in çok hoşuna gidecek bir şekilde, daha önce varılmış olan anlaşmaları somut olarak iptal eden, İran’a yönelik gerçek bir savaş ilanıdır.

Ve İsrail zindanlarında binlerce Filistinli tutsağın açlık grevi 40ncı günündeyken, Trump « Filistinli liderlerden barışa yönelik yapıcı adımlar atmalarını talep etmek » için Mahmut Abbas ile görüştü.

Bu « birlik mesajını » taşıyan Trump yarın Roma’da Papa Francis ile « karşılıklı çıkarları ilgilendiren bir dizi konuyu » tartışacak. Trump, İtalya ve ABD arasındaki « tarihsel bağlılığı » yeniden ifade edecek olan İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella ile görüştükten sonra Brüksel’deki NATO zirvesine katılacak.

Burada Pentagon’un Avrupa planını [1] yani ABD’nin Avrupa’daki askeri gerilimi arttıran adımlarını ve « Batının önderliği altındaki uluslararası düzeni mayınlamaya çalışarak yeniden ortaya çıkan Rusya » karşısında NATO’nun güçlendirilmesini savunacaktır. Bu, düşmanla işbirliği yaptığı suçlamasıyla görevden alınması başının üstünde Demokles’in kılıcı gibi duran Trump’ın « NATO’nun modası geçmiş olduğu » nitelemesini ve seçim kampanyasında verdiği Moskova ile gizli müzakereleri başlatma sözünü çiğneyerek uygulamak zorunda olduğu bir plandır.

Trump NATO zirvesinden, NATO’nun en büyük altı ülkesi –ABD, Kanada, Almanya, İngiltere, Fransa ve İtalya- artı, Pentagon’un « saldırgan Çin ve rövanş alma meraklısı Rusya »ya karşı nükleer dahil güçlerini artarak konuşlandırdığı ABD’nin Asya/Pasifik bölgesindeki başlıca müttefiki Japonya’nın oluşturduğu G7 toplantısına katılacak. ABD Başkanı son olarak, ABD/NATO’nun « Akdeniz’de istikrarın yansıması » olarak sunulan Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki açık ya da örtülü savaşlarındaki başlıca üssü komşu hava-deniz istasyonu Sigonella’yı ziyaret edecek.

Çeviri
Osman Soysal
Kaynak
Il Manifesto (İtalya)

[1« Trump Şayrat’ı niye bombaladı? », yazan Thierry Meyssan, El-Vatan (Suriye), 2 Mayıs 2017. « Pentagon’un Avrupa planı », yazan Manlio Dinucci, Il Manifesto (İtalya), Voltaire İletişim Ağı, Tercüme Osman Soysal, 10 Mayıs 2017.