Lakhdar Brahimi, 1992 yılında çok partili yaşama geçişi sağlayan Cumhurbaşkanı Şadli Bencedid’i görevden alan, İslamcıların kazanmış oldukları yerel seçimleri iptal eden ve iktidara Abdülaziz Buteflika’yı yerleştiren Yüksek Güvenlik Konseyi’nin 10 üyesinden biriydi. Bugün 85 yaşında olan Brahimi, 82 yaşındaki aynı Buteflika tarafından, demokrasiye geçiş sürecini yönetecek olan, yirmi yıldır duyurulan ve gençliğin sabırsızlıkla beklediği Ulusal Konferans’ın başkanı olarak görevlendirildi.

Gerçeğin aksine, Cezayir haber ajansları ve televizyon kanalları, yakın zaman önce Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika’nın yazdığı iddia edilen ve cumhurbaşkanlığı yarışından geri çekildiğini ve bakanlar kurulu değişikliğini duyuran « mektup » [1] sonrasında, Cezayir sokaklarında sevinç gösterileri yapan göstericilerin görüntülerini yayınlandı.

Aslında binlerce Cezayirli « mektup »a karşı düzenlenen gösterilere katılmak için Cuma gününü bekleyemedi ve sevinçlerini göstermek için değil ama protesto etmek için sokakları doldurdu.

Basına göre sağlığı yerinde olan ve « rutin » testlerden sonra Cenevre’den dönen bu cumhurbaşkanı hala kendini göstermedi. Buteflika, aşağıdaki bilgileri içeren yaklaşık 1 000 sözcükten oluşan bir mesaj gönderdi:
 Yaşı ve sağlık durumu nedeniyle beşinci dönem görev almayı arzulamadığını;
 18 Nisan 2019’da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin düzenlenmeyeceğini;
 Kabine değişikliğine gidileceğini;
 Reformlar ve « rejim değişikliği » hazırlanması için bütün siyasi akımların katılacağı bir ulusal konferans düzenleneceğini;
 Belirsiz bir tarihte genel seçim düzenleneceğini;
 Bir ulusal birlik hükümeti kurulacağını söylüyor.

Seçimlerin ertelenmesi aldatmacası

Bu mektupta Buteflika’nın beşinci dönem cumhurbaşkanlığı yapmak arzusunda olmadığını görüyoruz. Bu durum, onun adına kampanya yürütenler, bunun için toplanan « altı milyon » imza ve adaylık başvurusu konusundaki soruları daha da anlamı kılmaktadır.

Yaşı ve sağlık durumunun seçimlere katılmasına elvermediğini açıklamıştır ki bu, Cezayirlilere birçok fırsatta Buteflika’nın sağlık durumunun iyi olduğunu, görevlerini yerine getirebildiğini (ki örneğin Emmanuel Macron da geçtiğimiz günlerde Cezayir’e yaptığı ziyarette bunu onaylamıştır) garanti eden bakanların ve devletin üst düzey yetkililerinin söyledikleriyle çelişmektedir.

Ama en önemli nokta, seçimlerin erteleneceğinin Anayasa Konseyi’nin aday başvuru dosyalarının geçerliliğine ilişkin kararını açıklamasından bir gün önce duyurulmuş olmasıdır.

İktidarın kaygısı gösteri yapan milyonlarca kişi değildi. Hile konusundaki üstün yeteneklerine güvenerek, son sözü « seçimlerin » söyleyeceğini duyurmak üzere, iradesine boyun eğdiği aşikar olan Anayasa Konseyinin Buteflika’nın adaylığını kabul etmesini bekliyordu.

Göstericiler, geçtiğimiz Pazar günü düzenlenen genel grev sırasında büyük kararlılık gösterdiler. Öte yandan hakimler göstericilerin saflarına katılmasaydı iktidarı bu kadar etkilemeleri mümkün olamazdı.

Avukatların Anayasa Konseyi önünde bir araya gelmesinden sonra, yaklaşık 1 000’e yakın hakim gösterilere katıldı. Anayasanın sürekli olarak ihlal edilmesini kınadılar ve yasalara ve anayasaya aykırı hiçbir kararın altına imza atmayacakları sözünü verdiler.

Bu tavır alış, güçler dengesini değiştirmiştir. Beşinci dönem yeni bir anayasa ihlali anlamına gelmektedir, aynı zamanda harekete katılan tüm ulusal kadrolara yönelik misilleme yapılmasını da gerektirmektedir. Hakimlerin suç ortaklığı olmadan bunun yapılması imkansızdır.

Aynı şekilde çarpıcı olan, Buteflika « rejiminin » anayasayı görmezden gelmeyi sürdürmüş olmasıdır. Herhangi bir tarih telaffuz etmeden seçimleri ertelemeye karar vermiştir. Aynı gün, yeni bir Başbakan atamıştır: Beşinci dönemin mimarı, altı milyon imzanın sahtekarı Nurettin Bedui.

Aynı zamanda daha önce var olmayan yeni bir mevki icat etmiştir: Başbakan Yardımcılığı. Bu göreve Dışişleri Bakanı Ramtan Lamamra’ya getirmiştir. Gözlemcilere göre, iktidar içerisinde, başbakanın atanması konusunda birbiriyle anlaşamayan iki ayrı grup bulunmaktadır.

Daha önce, iktidardaki grup Cenevre’de gazetecilerin Cumhurbaşkanına yaklaşmasını engelliyordu. Cumhurbaşkanını şahsen göstermeden, konvoyunun İsviçre’deki hastaneden çıkışına ve Cezayir’e Zeralda’daki cumhurbaşkanlığı konutuna gelişine ilişkin görüntüler yayınladı.

Kısa süre sonra görüntüler ortaya çıkacaktır: Kaynaklara göre, Cenevre havalimanından kalkan uçak, Cezayir’e varan uçak değildir, özel uçağı Bufarik Askeri Havalimanına inerken, gelişiyle ilgili fotoğraflar Başkent Cezayir’deki uluslararası havalimanına aittir.

Sistem, Said Buteflika’nın aygıtı, En Nahar televizyonundan haber üretmeyi sürdürmüştür. Cumhurbaşkanı Buteflika’nın, General Gaid Saleh (Genelkurmay Başkanı), Ahmet Uyahya (Başbakan) ve Lakhdar Brahimi (eski diplomat) tarafından karşılandığını gösteren eski görüntüler yayınlanarak bir aldatmaca yapılmıştır. Konunun uzmanlarına göre, 18 Ekim 2017’de kaydedilen bu görüntüler, 11 Mart 2019’da çekilmiş gibi yeniden yayınlanmışlardır.

Buteflika’nın seçim sürecini durdurmak gibi bir anayasal yetkisi bulunmamaktadır. Bu « mektubun » amacı, seçim sürecini sonlandırmak ve ne meclis kararı, ne de seçim olmaksızın 4ncü görev süresini uzatmaktır.

Brahimi bombası

Buteflika rejimi Cezayir’i kuşatmadan gitmeyecektir. Arap medyalarında el-İbrahimi adıyla bilinen Lakhdar Brahimi,, kitleleri memnun etmek için rejim tarafından göreve çağrılmıştır. Çok sayıda insan onun, ellili yıllarda Cezayir’de eğitim ve reform meşalesinin taşıyıcısı militan bir aile olan, saygıdeğer El-İbrahimi Ailesinden geldiğinde inanmaktadır.

Ancak Lakhdar Brahimi’nin bu itibarlı aile ile hiçbir ilgisi yoktur. Fransız sömürgeciliğinin işbirlikçisi bir ailenin çocuğudur, aynı adı taşıyan amcası, Nisan 1948’de gerçekleştirilen Deşemiya katliamının sorumlusudur. Ünlü Marcel-Edmond Naegelen tarafından hile karıştırılan seçimlerde sömürgeci yönetimin adayı olan bu amcanın rakibi olan bağımsızlık yanlısı militanlar burada katledilmişti.

Bu sahte devrimci geçmiş ve gaspedilen uluslararası diplomatik itibarın iktidara, halkın öfkesini dindirme ve görevi bırakmasından sonra bile Abdülaziz Buteflika’ya hizmet eden birini kabul ettirme imkanı vermesi bekleniyor.

Uluslararası ilişkiler konusunda Brahimi, ABD’nin adamıdır. Suriye’nin Batılılar ve Körfez’deki Araplar tarafından yok edilmesi sürecinde oyalayıcı görevini üstlenmiştir [2]. Ramtan Lamamra ise aksine, Cumhurbaşkanı Macron’un « güvenilir » adamıdır.

Her ikisi de, Cezayir’den ekonomik olarak en çok yarar sağlayan, Fransa ve ABD çıkarlarının teminatıdır.

Fransız Dışişleri Bakanı, zaman kaybetmeksizin Abdülaziz Buteflika’nın yazdığı söylenen « mektup » ile ilgili memnuniyetini ifade etmiştir. Ondan önce, Emmanuel Macron bu kararı « akılcı » olarak niteliyordu.

Ağustos 2014’te, FİS’in silahlı kolunun lideri Madani Mezrag’a Cezayir’de bir eğitim kampı kurmasına izni verildi. 2016’da, Ahmet Uyahya (Başbakan olarak atanmasından hemen önce) tarafından resmen kabul edildi, ardından medyalarda boy göstermedi. Bugün Cumhurbaşkanı Buteflika’nın onayıyla sahneye geri dönmüştür.

Çok sayıda Cezayirli, Cumhurbaşkanı Buteflika’nın radikal İslamcı parti İslami Selamet Cephesi’ne –FİS– (1990 yılların başında devlete ve halka karşı silah kullanan), « Milli Mutabakat » tarafından tanınanlarla aynı özel ayrıcalıkları tanıdığını bilmemektedir.

Bu parti, Buteflika’nın saltanatına karşı çıkacak her türlü hareketi yıldırmak için yıllar boyunca gizlediği bir bombalı saattir. Özetle ya rejim, ya da terörizm, yani ya veba ya da kolera arasında tercih yapılması istenmektedir.

« Sivil Milli Mutabakat » İslamcı teröristlerin affedilmesini öngörmektedir. Sivil yaşama geri dönmelerine izin verilecektir, ama siyasete değil.

İslami Selamet Ordusunun (AİS) –yani FİS’in silahlı kolu– yöneticilerinden biri olan Madani Mezrag, her ne kadar partisi yasal olmasa da, Cumhurbaşkanı Buteflika’nın, özel bir mutabakat kapsamında, kendisine siyaset yapma izni verdiğini açıkladı.

Yasaları çiğnemesi durumunda dahi ona arka çıkan, tümü rejime sadık ve himayesi altında faaliyet gösteren çok sayıda siyasi parti mevcuttur. Bu partilerin çok sayıda üyesi vardır, ama rejim bunlardan hiçbirine güvenmemektedir: faal tek gizli silahı hala FİS’tir.

Mezrag, Cumhurbaşkanı Buteflika ile arasında bir mutabakat var olduğu sürece, yasaların umursamadığını göstermektedir. Bu anlaşmanın sivil milli mutabakat yasasından üstün olduğunu belirtmektedir. Partisinin olayların kurbanı olduğunu ve « gasp edilen haklarını savunmak » için savaştığını, siyaset sahnesine geri dönmesinin engellenmesi durumunda bunu sürdürmeye hazır olduğunu söyleyerek, 1990’lı yıllarda silah kuşanmaktan pişmanlık duymadığını açıklamıştır.

Ancak bu 4 yıl önceydi, bu arada partisinde reform yapmamış ve resmi olarak herhangi bir girişimde bulunmamıştır.

Uygun zamanı kollamaktadır… Cezayir’de yasaların en son saygı gösterilen şey olduğu –bugüne kadar– göz önünde bulundurulursa, belki de çoktan zamanı gelmiştir.

Çeviri
Osman Soysal

[1« Message attribué à Abdelaziz Bouteflika prolongeant son mandat », par Abdelaziz Bouteflika, Réseau Voltaire, 11 mars 2019.

[2« Le Plan Brahimi », par Thierry Meyssan, El-Ekhbar (Algérie) , Réseau Voltaire, 28 août 2012.