Kuzey Atlantik Antlaşma Örgütü (NATO) Rusya’ya karşı askeri gücünü tahkim etmek, Kiev’de faaliyet gösteren askeri ve para-militer güçlerin (Ukrayna Komünist Partisi Sekreterine suikast girişiminde bulunan silahlı gruplar da dâhil) manevra kabiliyetini geliştirmek ve Avrupa Birliğinin (AB) Rusya’ya karşı yeni yaptırımları uygulaması amacıyla 28 üye ülkesinin Savunma Bakanlarını 21 Mayıs’ta, Brüksel’de toplantı yapmaya çağırırken, karşı cevap yalnızca Moskova’dan değil, aynı zamanda daha uzaklarda bulunan Pekin’den de geldi.

Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin bugün (20 Mayıs), “Rusya’nın dış dünya ile ekonomik ve politik bağlarını keserek, izole etmeyi” hedefleyen Washington planını boşa çıkarmak ilk icraatı olacak otuz kadar ikili anlaşmanın imzalanacağı bir işbirliği için resmi ziyarette bulunmak üzere Çin’e gidiyor.

İmzalanacak anlaşmaların kapsamı stratejik öneme sahiptir. Rusya’da bir kamu kurumu olan Ros-Neft ile Çin Milli Petrol Şirketi (China’s National Petroleum Company) arasında, Rusya’nın gelecek 25 yılda 700 milyar tondan fazla petrolü Çin’e ihraç etmesini öngören 270 milyar dolarlık bir anlaşma yapılacak. Gazprom Şirketinin, 2018 yılına kadar, yılda 38 milyar metre-küp doğalgazı Çin’e vermeyi planlandığı başka bir anlaşma daha imzalanacak. Bu oran, Rusya’nın Avrupa’ya ihraç ettiği gazın yaklaşık olarak dörtte birine karşılık geliyor. Moskova, Çin’in alt yapıda yoğun olmak üzere yapacağı 20 milyar dolarlık yatırımla, Çin’e ihraç edilecek doğalgazın akacağı 4000 kilometrelik (2500 mil) Doğu Sibirya ile Pasifik arasında bir boru hattının tahkim edilmesini de planlıyor. Pekin aynı zamanda, likit doğalgaz üretim ve ihracatına, tarımsal faaliyet ve tahıl üretim terminalinin modernizasyonuna yönelik olarak Kırım’da da yatırım yapmayı düşünüyor.

Moskova ve Pekin, gelecekte, Asya’da ticari işlemlerde geçerli ödeme aracı olarak ABD dolarını kullanmama planını yapıyorlar. Rusya, kredi kartının 140 ülkede kullanılabileceği (Visa’dan sonra ikinci) Birlik Ödeme aracının Çin Modeline uygun olmasını planlıyor. Ancak, Rusya ile Çin arasındaki işbirliğinin ekonomik alanla sınırlı kalacağını düşünmek, bu aktörleri hafife almak olur. Diplomatik kaynaklara göre Rusya Devlet Başkanı Putin ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping mevcut uluslararası durumla ilgili kamuoyuna “önemli bir açıklama” yapacaklar.

Rusya ve Çin’in dünya siyasetinde stratejik konular üzerindeki işbirliği, ABD’nin Filipinlerde yapacağı geniş kapsamlı Hava ve Denizcilik tatbikatından hemen sonra, her iki ülke donanmasının ortaklaşa Güney Çin Denizinde yapmayı planladığı stratejik bir tatbikatın gerçekleşmesiyle örneklenebilir. Moskova’nın Pekin’e çok fonksiyonlu Sukhoi Su-34 savaş uçağı, Lada sınıfı denizaltı araçları ve en gelişmiş sistemle üretilen S-400 füze savunma sistemlerini vermesini öngördüğü askeri bir anlaşma da imzalanacak.

Başkan Putin, Moskova ve Pekin arasındaki işbirliği yakınlaşmasını vurgulamak üzere, Irak Başbakanı Nuri-El Maliki, Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin de katılacağı, Xi Jinping’in başkanlık edeceği, 21- 22 Mayıs’ta Shanghay’da yapılacak Karşılıklı Etkileşim ve Asya’da Güven Artırıcı Önlemeler Konferansında (CICA) bir konuşma yapacak. Bu konuşma, Irak ve Afganistan savaşlarında altı (6) trilyon dolar harcayan, bundan sonrasındaki dünya siyaseti ile ilgili konularda, ekonomik gücünde gelişme kaydeden ve bölge ülkelerinde nüfuz sahibi Pekin’i hesaba katacak olan Amerika’nın yüzüne bir şamar olacak.

Çin, ithal ettiği petrolünün yaklaşık olarak yarısını Irak’tan alıyor ve petrol endüstrisine büyük yatırım yapıyor. Pentagon görevlisi jeologların zengin lityum, kobalt, altın ve diğer değerli madenlerin bulunduğu zengin yatakları keşfetmesinden sonra, Pekin’in Afganistan’da yatırım yaptığı alanlar arasında madencilik sektörü en başta yer alıyor. Moskova ve Pekin, aynı zamanda İran’ın bu alandaki ihtiyacına yönelik Doğu’da üretim noktası işletmek marifetiyle ABD ve AB’nin İran’a uyguladıkları ambargoyu işlevsiz hale getirdiler.

Sözün kısası, Washington’un Doğu Cephesinde işleri bu sıralarda yolunda gitmiyor. Obama yönetiminin gelecek onyıllık sürede, ABD üretimi likit gazı Avrupa pazarına sunarak, Rusya’nın Avrupa’ya ihraç ettiği doğalgazı % 25’e indirme hamlesi bir blöf olarak kalma yolunda. Berlin tarafından uygulanacak bazı yaptırımların ilan edilmesine rağmen, Alman şirketleri Rusya enerji sektörüne yatırım yapmaya devam ediyorlar. Doğalgaz boru hattı ve petrol ürünlerinde kullanılan supapların imalatçı firması RMA Pipeline Equipment en büyük tesisini Volga bölgesinde kurma çalışmalarını yürütüyor. Rusya devlet kuruluşu Gazprom Şirketi, Ukrayna’yı bypas ederek, Rus doğalgazını Karadeniz Baltık coğrafyasından Bulgaristan’a ve oradan da Avrupa Birliği ülkelerine taşıyacak Güney Akım doğalgaz boru hattının tamamlanması için İtalyan firması Saipem (Eni) ile yapılan 2,75 milyar dolarlık anlaşma da dâhil, gerekli her türlü anlaşmaları daha önceden yapmıştı.

ABD, “Güney Akım” doğalgaz projesini bloke etme gücünü gösterirse, Rusya da ihraç edeceği doğalgazı Çin’e yönlendirir. Bundan böyle “Doğu Akım” boru hattı artık işler halde olur.

Çeviri
Nizamettin Karabenk
Kaynak
Il Manifesto (İtalya)