Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanının taahhütlerine uygun olarak, « Kürdistan » olarak adlandırılan devletin bağımsızlığıyla ilgili olarak 25 Eylül 2017’de bir referandum düzenlenecek.

Söz konusu « Kürdistan » bugünkü Irak Kürdistanı bölgesiyle birlikte IŞİD ile istişare edilerek ilhak edilen toprakları da içeriyor; Kürtlerin çoğunluğu ele geçirmelerini sağlamak amacıyla bu topraklardaki Kürt olmayan halkların büyük çoğunluğu buralardan kovuldu.

ABD, Osmanlı İmparatorluğunun çöküşü sırasında bu bölgelerin Sevr Anlaşmasıyla (1920) kuruluşunu ilan ettikleri, ardından Lozan Konferansıyla lağvedilen Kürdistan’a ihtiyari olarak katılabileceğini düşünüyordu. King-Craine Komisyonuna göre, bugünkü Irak Kürdistanı bölgesinde ve ilhak edilen topraklarda yaşayan halklar içerisinde Kürtler azınlıktaydı.

Irak’lı seçmenlerden şu soruya yanıt vermeleri istenecek: « Kürdistan Bölgesinin ve bölgesel yönetimin denetimi dışındaki Kürdistan bölgelerinde bağımsız bir devlet kurulmasını istiyor musunuz? ».

Söz konusu referandumda halen Irak Kürdistanı bölgesinde ve ilhak edilen topraklarda yaşayan halklar (ama diğer Irak’lılar değil),
 18’den büyük olmaları;
 7 Eylül’den önce seçmen kütüklerine adlarını kaydettirmiş olmaları;
 ve söz konusu bölge kökenli olan ama yurtdışında yaşayan kişilerin, elektronik oy kullanma kütüklerine adlarını kaydettirmiş olmaları şartıyla oy kullanabilecekler.

Başkan Barzani kendisine bağlı basının ve partisinin Irak’a bağlı kalma yönünde tercih kullanacak yurttaşların Irak’a« ihanetle » suçlamayacağı konusunda gerekli güvenceleri verdi.

Irak Kürdistanı bölgesinde gerçekleştirilen son seçimler ve Bölgesel Yönetim Başkanlığı uluslararası olarak kabul gören demokratik ilkelere aykırıdır.
 1992’de sadece 971 953 oy kullanan kişi varken, on yıl sonra 2014’te bunların sayısı birden 2 129 846’ya ulaşmıştır.
 1991’de Kuveyt’in Irak tarafından işgali sonrasında gerçekleştirilen uluslararası müdahale sonrasında ABD ve Birleşik Krallık Irak Kürdistanı bölgesini işgal ettiler. Mesut Barzani (Batı yanlısı) ve Celal Talabani’nin (İran yanlısı) katılımıyla bir ortak hükümet oluşturuldu. O dönem Barzani işgal edilen topraklarda bulunan Talabani’nin adamlarıyla savaşması için Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’den talepte bulundu, o da bunu Anglosaksonların yakından takibi altında gerçekleştirdi. Sonuç olarak 1998 yılında Washington’da bölgeyi ikiye bölen bir barış anlaşması imzalandı. 2003’te Irak’ın işgali ve Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in devrilmesinden sonra, Batılılar Celal Talabani’nin hükümete dahil edilmesi kaydıyla Mesut Barzani’nin (hala seçilmemiş olan) tüm bölgenin Başkanı olmasını dayatmasında bulunurlar. İlk olarak Haziran 2005’te seçilmiş, ardından da Haziran 2010’da yeniden seçilmiştir. Görev süresi Haziran 2015’te sona ermesine rağmen halen iktidarda (26 yıldır aralıksız olarak) kalmayı sürdürmektedir.
 Başkanlık seçiminin yapılmamasına tepki gösteren parlamento artık toplanmamaktadır.

Seçim Kurulu ilhak edilen bölgelerde kullanılan oyları aşağıdaki şartlar dahilinde seçici bir şekilde geçerli kabul edecektir:
 eğer « seçmenlerin » çoğunluğu « evet » oyu kullanırsa, yeni bağımsı devlete dahil edileceklerdir;
 eğer « hayır » oyu kullanırlarsa, Irak’a bağlı kalacaklar ama bugünkü Irak Kürdistanı bölgesinde yaşayan seçmenlerin bağımsızlıklarını elde edebilmeleri için kullandıkları oylar kullanılan toplam oylardan düşülecektir.

Irak’ta bir Kürdistan’ın kurulması projesi ABD senatörü (ve daha sonra Başkan Yardımcısı olacak olan) Joe Biden tarafından sunulmuştu. Proje, resmi olarak tek bir devlet tarafından desteklenmektedir: İsrail.

Çeviri
Osman Soysal