Devletler
G7

200 makaleler


Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Biarritz’deki G7 zirvesi sırasında Amerikalı mevkidaşı Donald Trump’a İran dosyası konusunda bir müzakere dayatmasında bulunmaya kalkıştı. Bu amaçla İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’i zirveye davet etti ve kendisiyle karşılıklı görüşmek üzere misafirlerini yalnız bıraktı.
Fransız girişimine, İran ekonomisine bir parça oksijen verebilmek amacıyla 15 milyar dolarlık bir kredi teklifi eşlik ediyordu.
Uluslararası basın ve özellikle de Fransız basını için Emmanuel Macron barışı (...)

Başlangıçta Batılı liderler arasında kendi bakış açılarını daha iyi anlayabilmeleri için bir görüş alışverişi platformu olan G7 zirvesi, bir iletişim kaygısı alanına dönüştü. Davetliler, kapalı kapılar ardında düşüncelerini ortaya koymaktan uzak, herkesin şirin görünmeye çalıştığı bir medya şovunun aktörleri haline geldiler. Emmanuel Macron’un gazetecilere ve ABD’li misafiri için2 hazırladığı sürpriz de bunun tuzu biberi olmuştur.

G7’nin Charlevoix’daki akşam yemeği sırasında Donald Trump muhataplarına Kırım’ın gerçekten de Rus olduğunu düşündüğünü anlattı.
ABD Başkanı özellikle Kırım’ın tüm nüfusunun Ukraynaca değil de Rusça konuştuklarının altını çizdi.
Bugüne kadar Batılıların tamamı Rusya’yı Kırım’ı güç kullanarak ilhak etmekle suçlamaktadır.
G7’nin sonuç bildirgesi Rusya ile anlaşmazlıkta artık Kırım’ın ilhakını içermiyor ama onu Doğu Ukrayna ile sınırlandırıyormuş gibi (...)

Uluslararası tutumların hızlı bir şekilde geliştiği bu dönemde, şu ya da bu unsur tarafından şuursuzlaştırılmaya izin vermemek, görüş alanındaki olayların bütününü değerlendirebilmek ayrı bir önem kazanmaktadır. Aynı zamanda hem G7, NATO ve ŞİÖ’yü gözlemleyen coğrafyacı Manlio Dinucci, Batılı güçlerin tercih ettiği yönü ortaya koymaktadır.

Bardağın yarısı boş ya da bardağın yarısı dolu. Thierry Meyssan, bu hafta Donald Trump’ın NATO ve G7 zirvelerindeki kazanımlarının altını çizerken, Manlio Dinucci aksine başarısızlıklarını ele alıyor. Sistem –yapısal anlamda değil ama kendi insanlarının gözünde- her türlü değişime karşı direnecek ve savaşta ısrar edecek şekilde kurulmuştur.

G7 Dışişleri Bakanları toplantısı Lucca’da (İtalya) toplanacak. Bu toplantı büyük demokratik güçlerin bir eşgüdümü olarak sunuluyor. Ama aslında G7’nin başlangıçtaki iletişim kurma hedefiyle uyuşmamaktadır. Sadece Pasifik’in başlıca müttefikinin eklendiği NATO’nun bir sivil penceresi söz konusudur.

Hiç şüphe yok ki, sanayileşmiş ülkelerin merkez bankaları krizle mücadele konusunda ellerindeki cephaneyi tükettiler. Jackson Hole’deki yıllık toplantıları için bir araya gelen parasal politikanın sorumluları, dünya ekonomisinin yeniden canlanması konusundaki şüpheleri gidermek yerine paniği daha da besleyen ABD Merkez Bankası Janet Yellen’in konuşması karşısında dehşete düştüler: sanayileşmiş ülkelerdeki zayıf büyümeyi çekecek olan lokomotif olması konusunda ABD ekonomisine güvenmek mümkün değildir.

Başlangıçta Batı liderlerinin kendi aralarında akıllarına estikçe yaptıkları basit sohbetlerden ibaret olan G7 toplantıları, önemini yitirip bir iletişim çalışmasına dönüşmeden önce, bir dünya hükümetine dönüşmeye özendi. Ise-Shima zirvesi, her bir katılımcının kullanacağı söylemin öğelerini belirleyerek, dünya sorunlarını yeniden ele aldı.

En popüler makaleler