Devletler
Hindistan

232 makaleler


Hindistan Başbakanı Narendra Modi, 27 Mart 2019’da (yani seçim kampanyasının ortasında) televizyonda yaptığı konuşmada, Defense Research and Development Organization (DRDO): Mission Shakti (Force)’nin denemesinin başarılı geçtiğini heyecan içerisinde açıkladı.
Hindistan’a ait bir füze, kendi uydularından birini (740 kg ağırlığındaki Microsat-R) 280 km irtifada imha etmeyi başardı.
2007’de Çin, 800 km irtifadaki uydularından (Fengyun 1C) birini imha etmeyi başaran ilk büyük güç olmuştur.
2008’de ABD, aynı şeyi bir (...)
Hindistan hava sahasının savunma sistemi, kaygı verici boşluklar içermektedir
yazan
Valentin Vasilescu

Valentin Vasilescu, Balakot olayı sırasında Hint Hava Kuvvetlerinin taktik hatalarını gün ışığına çıkarmaktadır. Great Time İndia’nın uzmanları, Hindistan yetkililerinin açıklamalarının tersine, Ceyş-e Muhammed’e ait hedeflerin vurulmadığını daha önce ortaya koymuştu. Bütün bunlar amatörlük izlenimi vermekte ve Binyamin Netanyahu’nun 25 Ekim’de Pakistan’a gerçekleştirdiği gizli ziyarete işaret etmektedir.

New Delhi, Washington’u Balakot olayı sırasında, satış sözleşmesinde öngörüldüğü gibi terörle mücadelede değil ama kendisine karşı kullanıldığını öne sürerek, MiG-21 uçağını imha eden Pakistan’a ait F-16 uçaklarını bloke etmemekle suçladı. Valentin Vasilescu, bu tartışmanın Hint ordusunun uçaklarını yenilemeye hazırlandığı bir dönemde gündeme geldiğine dikkat çekiyor. Hindistan, MiG uçakları yerine, ABD’ye ait F-16 ve İsveç’e ait Gripen uçakları satın almak konusunda kararsız görünmektedir. ABD’nin Pakistanlıları kuşatmayı denediği konuma düşmesi olasıdır.

İsrail, Hindistan alt kıtasında taraf olmayı reddetmekte ve birbirine muhalif olan oluşumlar ile iş yapmakta tereddüt etmemektedir.
Böylece 2009 yılında Tsahal, aynı zamanda hem Sri Lanka Ordusunun, hem de Tamil Kaplanlarını eğitiyordu. Öte yandan, Puttumatalan katliamı sırasında (yaklaşık 20 000 kişinin öldüğü) sonuç olarak Kaplanlara karşı Colombo’ya danışmanlık yapmayı tercih etmiştir.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile mevkidaşı Hintli Narendra Modi arasındaki balayının, İsrail’in, 18 Ağustos 2018’de İmran (...)

Hindistan’da e-ticaretin geleceğini iki ABD’li işletmeci, Amazon ve Walmart arasındaki rekabet belirleyecek gibi görünüyordu. Amazon, Mayıs 2018’de pazarda en iyi yere sahip olan Flipkart’ı 16 milyar dolar karşılığında satın almıştı. Walmart ise, Hindistan’ın en büyük süpermarket zincirlerinden biri olan More’un satın almak üzere 580 milyonu Eylül ayında olmak üzere, 5 milyar dolardan fazla yatırımda bulundu.
Walmart, 4 600 dükkan ve 2 milyondan fazla çalışanıyla birlikte ABD’nin dağıtım alanındaki dev şirketidir. (...)

Narendra Modi Hükümeti Hindistan’ın « Quads » olarak adlandırılan Quadrilateral Security Dialogue (QSD) projesine katılmayacağını açıkladı.
Proje Bush Jr. yönetimi tarafından tasarlanmıştı. Pasifik’teki Çin nüfuzunu kırmak için Japonya, Avustralya ve Hindistan ile ittifak yapılması söz konusuydu. 2010 yılında Devlet Başkanı Xi’nin « İpek Yolu » projesinin açıklanmasından hemen sonra proje başarısız olmuştu. O dönem Avustralya Beijing ile işbirliği yapmanın daha ihtiyatlı olacağını düşünmüştü. 30 Mayıs’ta ABD Savunma (...)

AfD (Almanya için Alternatif), Rodrigo Duterte, Mauricio Macri, Narendra Modi, Barack Obama, İskoçya Ulusal Partisi ve Donald Trump arasındaki ortak nokta ne olabilir? Tümü seçim kampanyalarını Mark Zuckerberg’in belirlediği öneriler üzerinde kurguladılar. Shelley Kasli, Hindistan seçimlerinde yaşananlardan hareketle Facebook’un demokratik süreçleri nasıl yönlendirdiğini ortaya koyuyor.

Afganistan’ın geleneksel olarak Pakistan üzerinden Çin’den yaptığı buğday ithalatının geleceği, İran üzerinden gelen Hint mallarıyla tehlikeye düşürülüyor.
Geçtiğimiz Mayıs ayında Hindistan, İran ve Afganistan arasında Tahran’da imzalanan anlaşma yürürlüğe girdi. Anlaşma yılda 500 milyon dolar tutarında tahıl teslimatını öngörüyor. ABD’nin Cumhurbaşkanı Ruhani’ye verdiği desteği ve İran’ın bin yıllık ortağı Çin’e karşı verdikleri ortak mücadeleyi ortaya (...)

Edward Snowden’in arşivlerine ait yakın zamanda yayınlanan Top Secret belgeler, ABD’nin Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA)’nın, Avustralya ve Tayland’taki Rainfall algılama programını kullanarak Hindistan’ın balistik füzeleri ve nükleer silah sistemlerini izlediğini ortaya koyuyor. Bu belgeler, Obama’nın ilk görev süresi boyunca nükleer alanında Hindistan’ın babası sayılan Homi J.Bhabha’nın ve 11 bilim insanının kazaen ölümlerine ilişkin ortaya çıkan soru işaretlerini güçlendiriyor.

25 Ağustos 2017’de Rohingya Kurtuluş Örgütü, Birmanya kıyısında Rakhine Eyaletindeki polis noktalarına ve garnizonlara karşı eşzamanlı olarak düzenlediği 25 saldırıda 71 kişinin ölümüne neden oldu.
Bu operasyon 2016’da Cemaat el-Mücahidin’den « Bengal’i cihadı Bağdat’a » sloganıyla ayrılan bir Bengalli grupla eylem birliğiyle gerçekleştirildi. Bu grup Halife Ebubekir el-Bağdadi’ye bağlılık gösterdi ve aynı koalisyon içerisinde El Cihad, El Umma, Hindistan İslamcı Öğrenciler Hareketi (SIMI), Laşkar-e Toyba (LeT) üyesi (...)

Hindistan, BRİCS devlet başkanları zirvesinin başlamasından hemen önce Doklam sorunu konusunda geri adım atarken, Xu Chuanbo, Çin’e karşı Japonya’nın desteğini almayı umut eden Delhi’nin yaptığı hesap hatası konusunu ele alıyor. Gerçekten de Tokyo, Pekin ile ilişkilerini geliştirmek için elinden geleni yaptığı gibi, Guam’a karşı olası bir Kuzey Kore krizi bağlamında kendini güvenceye almaya da çalışmaktadır.

Hindistan Yüksek Mahkemesi özel yaşamın gizliliği hakkını bir anayasal hak olarak kabul etti. Yüksek Mahkemenin biyometrik tanımlama düzeneklerinin yaygın bir şekilde kurulmasının meşruluğu konusunda yakında bir karar vermesi bekleniyor. Aynı gün Wikileaks, CIA tarafından bu amaçla kullanılan araçlarla ilgili belgeleri yayınladı. ABD kullanıma açık olan verilerden hareketle, bir milyara yakın Hintlinin biyometrik verilerini ele geçirdi. Bir zamanlar saf bir kurgu olarak nitelenen şey şimdi artık gerçeğe dönüştü: yakın zamanda hepimizin kimliği CIA tarafından tanımlanabilir hale gelecek.

Hindistan son aylarda birçok konuda beklenmedik bir şekilde tavır değiştirdi. Her şey sanki Başbakan Narendra Modi ülkenin Çin ve Pakistan ile yakınlaşmasını sabote etmeye ve yapay anlaşmazlıklar yaratmaya çalışıyormuş gibi gelişiyor. William Engdahl’e göre bu U dönüşünün arkasında Washington ve Tel Aviv gizleniyor.

Hindistan Hava Kuvvetlerinde görevli 12 000 subaya mektup gönderen Hindistan Hava Kuvvetleri Komutanı Birender Singh Dhanoa, kısa süre içerisinde yeni operasyonlara hazırlıklı olunmasını istedi.
General Dhanoa, mektubunda açık bir şekilde Cemmu ve Keşmir’e yönelik bir terörist tehditten söz ediyor.
Yakın zamanda birçok IŞİD üyesinin Suriye’yi terk ederek Pakistan üzerinden Keşmir bölgesine gittiğine dikkat çekmiştik.
Bugüne kadar sadece iki üst düzey Hintli generali astlarına mektup gönderdi: 1 Mayıs 1950’de (...)

Enformasyon Bakanı Pervez Raşid ve Silahlı Kuvvetler sözcüsü Asım Bajva, 29 Mart 2016’da düzenledikleri ortak basın toplantısında, ülkede ciddi casusluk olaylarına karışan Hint Donanmasından bir subayı yakaladığını açıkladılar.
Yaptığı itirafa göre, Kulbuşhan Yadav daha önce İran’da görev almış, ardından 2003 yılından itibaren Pakistan’da Hindistan’ın dış istihbarat kurumu R&W (Research and Analysis Wing) kurumu için çalışmaya başlamış. Teşkilatın 2 numaralı ismi olan Amit Kumar Gupta adlı subayın doğrudan talimat (...)

Mumbai (Bombay)’daki bombalı saldırıların sorumlularının yargılandığı Hint mahkemesinde, ABD’de hapis yatan David C.Headley video konferans yöntemiyle dinlendi.
Bu sorgulama, saldırılardaki olası rolüne ilişkin şüpheleri ortadan kaldırmak üzere Washington tarafından özellikle düzenlendi.
ABD resmi söylemine göre, David C.Headley 2001 yılında ABD’de uyuşturucu ticaretinden yakalanmıştı. DEA’nın (ABD Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi) muhbiri olmayı kabul etmesi karşılığında ceza almaktan kurtuldu. Babasının anavatanı (...)

Pakistan, Pathānkot askeri üssüne karşı yakınlarda gerçekleştirilen saldırının ve Hindistan’da daha önce yaşanan saldırıların gerisinde olmakla suçlandı. Her ne kadar teröristlerin İslamabad’ın desteğiyle hareket edip etmediği kesin olarak tespit edilmiş olmasa da, yaşanan son olaylar, iki komşu ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi sürecini kesintiye uğratabilir. Bununla birlikte, Shelley Kasli’nin de belirttiği gibi, teröristlerin bu eylemi sınırı aşarak gerçekleştirdiklerine ilişkin elde hiçbir somut kanıt yok…

En popüler makaleler