Cumhuriyetçi Senatör Roger Wicker, Demokrat Başkan Barack Obama’ya yakın bir isim. Jacksoncu Donald Trump’ın yenilgisini ilan eden seçim sonuçlarının onaylanmasında merkezi bir rol oynadı. Kiliseler dışındaki her türlü maneviyata karşı mücadele etmektedir. Bugün Demokrat Başkan Joe Biden’ın sadık bir müttefikidir.
Fox News

ABD Senatosu Silahlı Kuvvetler Komitesi üyesi Roger Wicker, Fox News’e verdiği mülakatta (8 Aralık 2021), « Ukrayna’yı savunmak » üzere ABD’nin bir doğrudan askeri müdahalede bulunma olasılığını dışlamadığını söyledi ve mülakatı yapanın ona sormasını beklemeden sözlerine şunları ekledi: « Biliyorsunuz ki biz ilk olarak nükleer eylemde bulunmayı dışlamıyoruz », yani nükleer silahları ilk olarak kullanmayı. Bu, ABD’nin, Kiev’in Donbass’ta Ruslara yönelik olası bir saldırısını destekleme kararlılığı hakkında Moskova’ya verdiği ortak bir mesajdır. Bu saldırı büyük olasılıkla Rusların Donbass’ta gerçekleştirdiği bir saldırıya verilen bir yanıt olarak sunulacaktır. 2014’ten beri Rusya’ya karşı gerilim stratejisini yürütenlerin düşüncesine göre bu saldırı her halükarda muzaffer bir hareket olacaktır.

Moskova’nın iki seçeneği olacaktır: Donbass’taki Rusları savunmak için askeri müdahalede bulunmamak, onların NATO destekli Ukrayna saldırısına boyun eğmesini ve Rusya’ya sığınmak üzere bölgeyi terk etmek zorunda bırakılmalarını izlemek, ki bu karar özellikle yurt içinde Moskova için büyük bir travma olur; ya da egemen bir devletin saldırı ve işgali gerekçesiyle uluslararası alanda kınamaya maruz kalmayı göze alarak, Ukrayna saldırısını durdurmak için askeri müdahalede bulunmak.

Ukraynalı generaller, « Batının geniş çaplı bir askeri yardımı zerk edilmeden Rus birliklerini geri püskürtemeyecekleri » konusunda uyardılar. Zerk etme şimdiden başladı: Kiev’e daha önce 2,5 milyar dolarlık askeri yardımda bulunan ABD, Kasım ayında 60 milyon dolarlık bir « paketin » parçası olarak, Donbass’ta Ruslara karşı daha önce konuşlandırılan Javelin füzelerini de içeren, 88 ton daha mühimmat sağladı. Aynı zamanda ABD, Ukrayna’ya, yanlarında bir düzine NATO müttefikine ait olanlar ile birlikte fiilen operasyonları yöneten 150’den fazla askeri danışman gönderdi.

Durum daha da patlamaya hazır hale gelmiştir çünkü Ukrayna –bugün bir ortak, ancak fiilen zaten Atlantik İttifakı’nın bir üyesi gibi olan– resmi olarak NATO’nun 31. üyesi olarak kabul edilebilir. Ve bunun sonucunda Kuzey Atlantik Antlaşması’nın 5. Maddesi temelinde diğer 30 NATO üyesi ülke, Rusya’ya karşı Ukrayna’yı desteklemek üzere Donbass cephesine askeri müdahalede bulunmak zorunda kalabilir. Rusya Dışişleri Bakanlığı, Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana Rusya’ya İttifak’ın yargısının ve askeri güçlerinin Doğu’ya doğru bir adım daha ileri götürülmeyeceğine dair sürekli olarak güvenceler verildiğini, ancak bu sözlerin tutulmadığını anımsatarak, Avrupa’daki askeri ve siyasi gerilimi daha da artırmamak için NATO’dan Ukrayna’yı üye olarak kabul etmemesini istedi. Rusya Dışişleri Bakanlığı ardından NATO’ya, İttifak’ın Doğu’ya doğru daha da genişlemesini ve Rusya Federasyonu’nun yakın çevresinde silah sistemlerinin konuşlandırılmasını önleyen uzun vadeli anlaşmalara yönelik müzakereler başlatmasını önerdi. Öneri, 10 Aralık’ta NATO tarafından Genel Sekreter Jens Stoltenberg aracılığıyla sert bir şekilde reddedildi: « NATO’nun Ukrayna ile ilişkisine İttifak’ın 30 üyesi ve Ukrayna karar verecektir, başka kimse değil ».

Bunun hemen ardından, dün 13 Aralık’ta Liverpool’da bir araya gelen, G7 Dışişleri Bakanları (ABD, Kanada, Birleşik Krallık, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya) ve Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi, « Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri yığınağını ve saldırgan söylemi kınama konusunda birleştiklerini » ve « Rusya’nın, Ukrayna’ya yönelik olası bir askeri saldırganlığının yanıt olarak ciddi sonuçlara ve ciddi maliyetlere yol açacağından şüphe etmemesi gerektiğini » açıkladılar. .

Bu arada, AB üyesi ve Rusya’ya karşı NATO’nun aktif ortağı olan Finlandiya, Lockheed Martin’den altyapılarıyla birlikte maliyeti 10 milyarı bulan 64 adet F-35A avcı uçağını 8,4 milyar Euro’ya satın aldığını duyurdu. Bu tutara uçakların bakım ve modernizasyonları için harcanacak bir 10 milyar Euro daha eklenecektir. 64 adet F-35A nükleer saldırı uçağı, Rusya sınırlarında, Sen Petersburg’a sadece 200 km mesafede konuşlandırılacak ve Senatör Wicker’ın bize hatırlattığı gibi, nükleer silahları ilk olarak kullanma olasılığını dışlamayan fiilen ABD’nin komutası altında olacak.

Çeviri
Osman Soysal
Kaynak
Il Manifesto (İtalya)