Ukrayna, Gazze, Suriye ve Libya’daki savaşların ortak yanları

Takvimler, organizasyon planları, bilgi akış şemaları ve soy kütük endeksleri jeopolitik analiz yapmada en faydalı verilerdir. Bu nedenle, Malezya Havayollarına ait uçağın havada anlaşılmaz bir şekilde infilak etmesinden iki gün önce – bu uçağın son iki uçuşu etrafından dönen, uçağın düşürülmesindeki gizemin olduğu gibi, gelecekte de nasıl tecelli edeceğine dair bir o kadar bulutlarla kaplı bir konu – BRICS ülkeleri (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti) ve başta Kolombiya ve Peru olmak üzere UNASUR’a (Güney Amerika Uluslar Topluğu) üye bazı ülkelerin 6.Zirve toplantısı sona erdi [1].

Ukrayna semalarında meydana gelen ölümcül füze saldırısından bir gün önce Obama yönetimi, Rusya’ya, bankacılık ve enerji sektörü gibi henüz içinden çıkılmaz halde olan iki faaliyet alanına karşı baskısını artırdı. “Ne tesadüftür ki”, Küba Devlet Başkanı Fidel Castro’nun, ABD sponsorluğunda “yeni bir provokasyon tarzında” Ukrayna’da meydana gelen hükümet darbesini düzenlediği şeklinde eleştirdiği Washington yönetimiyle ilgili açıklamasında olduğu gibi, Ukrayna semalarında bu gizemli füze saldırısının gerçekleştiği gün, “nükleer silahlara sahip bir ülke olan İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ordusuna Gazze Şeridini işgal emerini verdi [2].

Karayiplerin bu eski kurt “mızıkçısı” Ukrayna’da muhtemelen gerçekleşebilecek olayları nereden biliyordu, acaba?

Gizemli bu füze saldırısı sonucunda Malezya Havayolların ait uçak paramparça olurken, Irkçı ve ayrılıkçı İsrail devleti, ABD eski Başkanı Bill Clinton’un açıklamasında olduğu gibi “uluslararası kamuoyu sırtını dönerek”, Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına aykırı olarak Gazze Şeridini işgal etti [3].

Ukrayna’daki olaylar, Gazze Şeridinin işgali, mezhep savaşı tarzındaki anlaşmazlıklar ve enerji kaynaklarının kontrolüne yönelik jeopolitik hedefler arasındaki bu “tesadüf” durumunun eş zamanlılık hali (Castro’nun dile getirdiği gibi) ABD’li stratejistlerin “başarısız devlet” olarak tanımladıkları üç Arap ülkesinde ağırlıklı olarak meydan geldi: Libya, Suriye ve Irak. Yemen ve Somali’deki savaşlar hariç.

Balkanlaştırılan ve ABD’nin riyakâr gözetiminde, İngiltere ve Fransa yönetiminde “insani” müdahale adı altında düzenlenen operasyonlarla yok edilen Libya’da, Suriye ve Irak’taki cihatçı militanlara silah sevkiyatı yapılıp, garip bir şekilde ABD Büyükelçisinin öldürüldüğü bir bölge olan Bingazi’de rakip aşiretler arasında her zaman savaş yaşanırken, El-Zintan tugayları milisleri, Ukrayna hava sahasında meydana gelen gizemli füze saldırısından sadece iki gün önce, Libya Başkenti Trablus havaalanına her türlü girişi kapatmışlardı.

Libya, Suriye ve Irak arasında, El-Kaide/El-Nusra ve yeni Halifelik İslam Emirliği (IŞİD) bölgesinde meydana gelen silah akışı ara bağlantılarının çok ötesinde [4], ABD, İngiltere ve Fransa menşeli çok uluslu petrol ve doğalgaz şirketleri için esas itibariyle önemli olan konu, Rusya ve Çin’in naif bir şekilde elde ettiği Libya’nın ham maddelerini (gaz ve tatlı su gibi) kontrol altına almaktır [5].

“Otuz yıl süren savaşa” sürüklenip, Balkanlaştırılarak ve “yıkım yaratılarak” bedeli ödetilen Irak’tan istenen petrolün ABD ve İngiltere ikilisi tarafından el konulması konusuna gelince, herkesin çok iyi bildiği bu konuya dönmek artık can sıkıcı oluyor.

Reseau Voltaire Web sitesi Başkanı Tierry Meyssan ile söyleşi yaptığım daha geçenlerdeki Şam ziyaretim sırasında, “Batı’nın (bu kavramla her ne anlaşılıyorsa) Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’a karşı ani dönüş tavrı ağırlıklı olarak, Akdeniz sahillerinde bulunan doğalgaz yataklarından, şimdilerde “21.yüzyıl yeni Halifeliği” (Irak-Şam İslam devleti organizasyonu/IŞİD) kontrolünde bulunan Suriye iç bölge topraklarında bulunan petrol yataklarının bolluğundan dolayı olduğuna dair ikna oldum.

Petrol ve doğalgaz arasında yeniden kurulan bağ durumu,“dökme kurşun” operasyonundan beş yıl sonra Gazze’de yeniden kuruldu. Mossad’ın “vizyoner” lideri Tamir Pardo’nun [6] önceden uyarı niteliğinde öngördüğü şekliyle, üç İsrail gencinin menfur öldürülme olayında kimin sorumlu olduğuna dair herhangi bir araştırma yapılmadan, devam eden “sınır koruyucu operasyonu” İsrail güçlerinin bir kez daha Gazze Şeridini işgal etmeye bahane teşkil eden ve çok sayıda Filistinli çocukların ölümüne neden olup, izlenecek strateji haline geldi.

İtalyan gazetesi Il Manifesto yazarı, Coğrafya Bilimci Monlio Dinucci’ye göre [7], Gazze Şeridi deniz sahili sularında bulunan doğalgaz yataklarının zenginliği İsrail yönetiminin yayılmacı milliyetçilik politikasının (irredentisme; komşu ülke toprakların ilhakını savunan siyasi akım) nedenlerinden birisi oldu.

Malezya Havayollarına ait uçağın düşürülmesi olayında sorumluluğu diğer tarafın üstüne yıkmaya çalışan Avrupa Birliği veya Rusya yanlısı basın kuruluşlarının sürdürdüğü şiddetli psikolojik savaşın altında da, Ukrayna’dan ayrılma veya Ukrayna ile federal bir yapı kurma arayışında olan Donetsk Özerk Cumhuriyetinin zengin kaya gazı yataklarının bol olması konusu yatıyor. Ayrılma isteğinde olan Donetsk Cumhuriyeti, Ukrayna yönetimi tarafından terörizmle suçlamak üzere tahrif edilmiş “kayıtlar” marifetiyle yapay delillere dayanak, gerçek dışı bir savaş operasyonuna maruz kalmaktan kurtulabilecek mi?

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry onayıyla kamuoyu nezdinde iftira etmeye varıncaya kadar yayın yolu açılan İsrail ve Anglo-Saxon medya organları tarafından yapılan dezenformasyon yayınları kontrol etmek amacıyla Latin Amerika’ya yönelen Russia Today kanalı yayın faaliyetleri Donetsk bölgesindeki (bağımsızlığını isteyen Doğu Ukrayna kısmı) kaya gazı varlığının önemini belirtiyor ve bölgede yaşanan şiddetli olayların arkasında Batılı petrol şirketlerin çıkarları olup olmadığı sorusunu soruyor [8].

Şimdilerde iç savaşın pençesinde can çekişen Doğu Ukrayna’da, “Dnieper-Donets havzasında sayısız kaya gazı ve kömür yatakları bulunuyor”. İngiliz petrol şirketi Shell firması Şubat 2013’te, Ukrayna Hükümeti ile (AB’ninde desteğiyle neo-Nazi darbesiyle devrilen önceki) Donetsk bölgesinde kaya gazı sondaj çalışmaları ve çıkarılmasından doğan gelirlerin pay edilmesi için 50 yıllık süre ile anlaşma imzalamıştı [9].

Russsia Today kanalına göre “Kiev hükümetinin kaybetmek istemediği gelir oranı” kendi halkına karşı düzenlediği askeri seferberlik başlatma giderini (fazlasıyla) karşılayan miktardadır. Geçen yıl Chevron şirketi de devrilen aynı hükümet ile 10 milyarlık bir sözleşme imzalamıştı.

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın oğlu Hunter Biden, Ukrayna’da faaliyet gösteren en büyük doğalgaz üreticisi özel şirket olan Burisma firmasının Yönetim Kuruluna atandı [10]. Biden’ın bu şirketin başına atanmasıyla, Dnieper-Donetsk havzasını kapsayan lisans çerçevesinde, “Ukrayna kaya gazı işletme faaliyetine özel bir perspektifin atfedildiği” anlaşılıyor. John Kerry’de elde edilecek gelir paylaşımında elbette payını alacak. Eski bir danışmanı ve damadının ev arkadaşı Devon Archer’de Nisan ayında görev almak üzere, hakkında polemiklerin hiç eksik olmadığı, Burisma şirketine katıldı.

Ukrayna’da, bir bölgedeki kaya gazı işletmesi için verilen kadastro devir “lisansı”, masum Ukraynalıların öldürülmesi lisansı” olabilir mi?

Hidrolik alanında yapılan çalışmalar gereği (toprağı kazma ve kayaları parçalama] faaliyeti Ukrayna’nın parçalanmasında mı kullanılıyor? Ülkeleri parçalama faaliyeti 20.yüzyıl boyunca “Batılı” petrol şirketlerinin hidrokarbür işletmesi trajik tarihinin değişmez konusu olmuştu.

Ukrayna, Irak, Suriye ve Libya’da yürütülen savaşların ortak paydasını hidrokarbür ürünleri oluşturduğu açıkça anlaşılıyor.