11 Eylül 1990’da, Başkan George H. Bush (baba), Kongre’nin ortak oturumu sırasında, ABD’nin Irak’taki savaşının ana hedefini açıkladı: SSCB’nin kalıntıları üzerinde Yeni Dünya Düzeni’ni kurmak.

Otuz yıl önce, 17 Ocak 1991 şafağında, Soğuk Savaş sonrası savaşlar dizisi dönemini başlatan, Basra Körfezi’ndeki « Çöl Fırtınası Harekatı », Irak’a karşı savaş başlatılıyordu. Bu savaş, Berlin Duvarı’nın yıkılmasının ardından Varşova Paktı ve Sovyetler Birliği’nin kendisini tasfiye edeceği bir dönemde Amerika Birleşik Devletleri ve müttefikleri eliyle başlatıldı. Bu tamamen yeni bir jeopolitik durum yaratmış ve ABD bundan tam anlamıyla yararlanmak üzere yeni bir strateji belirlemiştir.

Seksenli yıllarda ABD, Ayetullah Ruhullah Humeyni’nin İran’ına karşı yürüttüğü savaşta Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in Irak’ını destekledi. Ancak bu savaş 1988’de sona erdiğinde ABD, Irak’ın bölgede önemli bir rol almasından kaygılandı. Bu nedenle bir kez daha « böl ve yönet » siyasetini uyguladılar. Kuveyt’i, Irak’a verdikleri kredinin derhal geri ödenmesini talep etmeye ve iki ülke toprakları arasında uzanan petrol sahasını aşırı derecede kullanarak bu ülkeye zarar vermeye zorladılar.

Washington, Bağdat’ı ABD’nin iki ülke arasındaki çatışmada tarafsız kalacağına inandırır; fakat Irak askerleri Temmuz 1990’da Kuveyt’i işgal ettiğinde, Irak’a karşı uluslararası bir koalisyon kurdu. Amerikan generali Norman Schwarzkopf’un komutası altında % 70’i ABD’li olan 750.000 askerlik bir kuvvet Körfez’e gönderildi. 17 Ocak’tan itibaren 43 gün boyunca ABD ve müttefik hava kuvvetleri 2.800 uçakla 110.000’den fazla sorti gerçekleştirdi ve 10.000.000’den fazla küçük mühimmat bırakan misket bombaları da dahil olmak üzere 250.000 bomba attı. Bombardımanlara ABD’lilerin yanı sıra, İngiliz, Fransız, İtalyan, Yunan, İspanyol, Portekiz, Belçika, Hollanda, Danimarka, Norveç ve Kanada hava ve deniz kuvvetleri katıldı. 23 Şubat’ta yarım milyonu aşan askerden oluşan koalisyon birlikleri kara harekatını başlattı. Savaş, 28 Şubat’ta Başkan George H. Bush’un (baba) ilan ettiği « geçici ateşkes » ile sona erdi.

Körfez Savaşı’nın hemen ardından Washington, düşmanlarına ve müttefiklerine açık bir mesaj gönderdi: « ABD, siyasi, ekonomik ve askeri olmak üzere her boyutta gerçek anlamda küresel güce, erişime ve etkiye sahip tek devlet olmayı sürdürüyor. Amerikan liderliğinin yerini hiçbir şey tutamaz » (Birleşik Devletler Ulusal Güvenlik Stratejisi, Ağustos 1991).

Körfez Savaşı, İtalyan Cumhuriyeti’nin anayasasının 11. Maddesini ihlal ederek ABD’nin komutası altında katıldığı ilk savaştır. NATO, resmen katılmasa da, kuvvetlerini ve üslerini kullanıma sunmuştur. Birkaç ay sonra, Kasım 1991’de Atlantik Konseyi, ABD’nin yeni stratejisinin dümen suyunda « İttifak’ın yeni stratejik konseptini » yürürlüğe soktu. Aynı yıl İtalya’da, anayasayı ayaklar altına alan ve silahlı kuvvetlerin misyonu olarak « gerektiğinde ulusal çıkarların gerekli olduğu her yerde korunmasını » gösteren « yeni savunma modeli » uygulamaya konuldu.

Böylece, « demokrasi ihracına yönelik insani harekatlar » olarak sunulan, ABD komutasındaki birbirini izleyen savaşları –1999 Yugoslavya, 2001 Afganistan, 2003 Irak, 2011 Libya, 2011 Suriye ve diğerleri– yönlendiren strateji Körfez Savaşı ile doğmuş oldu. Başkan Bush’un (baba) Ağustos 1991’de « Yeni Dünya Düzeninin eritme potası » olarak adlandırdığı Körfez Savaşı’nın neden olduğu milyonlarca ölüm, sakat, yetim ve mülteci bunun ne kadar gerçek olduğuna tanıklık etmektedir. Bunlara, Irak’ta savaşı izleyen 12 yıllık ambargonun neden olduğu, yarım milyonu çocuk olmak üzere bir buçuk milyon ölü ve savaşta yaygın olarak kullanılan zayıflatılmış uranyum içerikli bombaların uzun vadeli etkileriyle oluşan daha binlercesi eklenmektedir. Ve 2003’te Irak’a karşı başlatılan ikinci savaşın neden olduğu yeni ambargodan sonrakiler.

Aynı « eritme potasında » savaş için harcanan trilyonlarca dolar yakılacaktır: yalnızca Irak’a karşı yürütülen ikinci savaş için, Kongre’deki bütçe ofisi, ABD’nin uzun vadeli harcamalarının 2000 milyar dolar civarında tahmin etmektedir.

Yakın zamanda, ana akım medya bize « Yeni Dünya Düzeni’nin eritme potası » Körfez Savaşı’nın otuzuncu yıldönümünü anımsattığında tüm bunları aklımızdan çıkarmayacağız.

Çeviri
Osman Soysal
Kaynak
Il Manifesto (İtalya)