Trump yönetimi iki hafta içerisinde Suriye’ye ilişkin 6 farklı tutum benimsedi:

 30 Mart 2017’ye kadar

Devlet Başkanı Beşar Esad’ın yurttaşları tarafından seçildiğini ve dolayısıyla da iktidarının meşru olduğunu kabul ediyordu. 30 Mart 2017’de Birleşmiş Milletlerdeki ABD büyükelçisi Nikki Haley, Suriye Devlet Başkanının devrilmesinin artık ABD’nin önceliği olmadığını teyit ediyordu.

 5 ve 6 Nisan 2017

Han Şeyhun’daki kimyasal saldırı sonrasında Başkan Trump ve Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, saldırıdan Şam’ı sorumlu tutarak « kırmızı çizginin aşıldığına » dikkat çekip Beşar Esad’ın artık gitmesi gerektiğini belirtmişti. Böylece Neokonların ve özellikle de Hillary Clinton’un tutumunu yeniden benimsemiş oluyorlardı.

 6 ila 10 Nisan 2017 arası

Ulusal Güvenlik Danışmanı HR McMaster ve Savunma Bakanı James Mattis’e göre, ABD’nin asıl kaygısı, Devlet Başkanı Esad’ın gitmesi ya da kalması değil ama Suriye ve başka yerlerde kimyasal silah kullanımını nasıl engelleyebilecekleri konusundadır.

 9 Nisan 2017

Rex Tillerson Pazar günü verdiği çeşitli röportajlarda önceki tutumuna geri dönüyor. Onun için öncelik IŞİD’in ortadan kaldırılmasındaydı. Devlet Başkanı Esad’ın kaderi ancak bu gerçekleştikten sonra Rusya ile birlikte kararlaştırılacaktı. Bu bakış açısı HR McMaster tarafından da daha önce teyit edilmişti. Nikki Haley ise ABD’nin Suriye’de birçok önceliğinin olduğunu ve Devlet Başkanı Esad ile barışın tesis edilmesinin mümkün olmadığını açıklıyordu.

 10 Nisan 2017

Beyaz Saray Sözcüsü Sean Spicer, bir Suriye Havaalanının bombalanması kararının hem Han Şeyhun’a yönelik kimyasal saldırı, hem de Şam’ın varil bombası kullanması nedeniyle alındığına işaret ediyordu. Bu arada James Mattis, Şayrat’ın bombalanmasını, açıkça ve yalnızca Han Şeyhun saldırısına bağlayan bir açıklama yapıyordu.

 11 Nisan 2017

Rex Tillerson, G7 Dışişleri Bakanlarıyla yaptığı toplantı sonrasında Rusya’nın, Washington ve Şam arasında safını belirlemesi gerektiğini belirtti. Putin Yönetimiyle mutabık kalınmaması durumunda Trump yönetiminin Suriye’ye karşı eyleminin ne olacağına ilişkin hiç şüphe yoktur.

Basın yaşananları Donald Trump’ın tutumda180 derecelik bir U dönüşü olarak yorumlarken, yardımcı danışmanı Sebastian Gorka, Trump için kampanya yapan ve bağıra çağıra ihanete uğradıklarını belirten internet siteleriyle temas kuruyor: ona göre görünenin aksine, Başkan tutumunu değiştirmedi.

What’s Trump’s plan for Syria? Five different policies in two weeks”, Spencer Ackerman, The Guardian, 11 Nisan 2017.

Çeviri
Osman Soysal