Azerbaycan’ın Artsakh’a yönelik saldırısı Ermenistan’dan gelecek yardım hesaba katılarak tasarlandı. Halen başarıyla yürütülmekte ve planının ikinci aşamasına hazırlanmaktadır. Ancak KGAÖ tarafından değil de NATO tarafından savunulmayı uman Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ülkesinin kendi kaderine terk edildiğini ve halkının ölümüne tanık olma riskiyle karşı karşıyadır.
1 - Azerbaycan’ın askeri planı nedir?
Azerbaycan ordusunun harekatı, Dağlık Karabağ bölgesinin tamamını işgal etmeyi amaçlamaktadır. Arazinin yapısı, biri kuzeyde ve ikisi güneyde daha geniş olmak üzere saldırı eylemlerinin gerçekleştirilebileceği sadece üç boğazın bulunduğu dağlık bir alanı ortaya koymaktadır. Bu nedenle Azeri ordusunun savaş düzeneği iki grup kuvvete, iki kolorduya bölünmüştür. 1. Ordu, 6 mekanize tugaydan oluşmakta ve 5. Ordu birimleri (2 tank taburu, füze rampaları ve topçu, başta keşif ve taarruz insansız hava araçlarından oluşan hava birimleri) tarafından takviye edilmektedir. 1. Ordunun görevi, Dağlık Karabağ’ın kuzey yarısını işgal etmektir. 2. Ordu, 5. Ordu birliklerinden (mekanize taburlar, topçu taburları ve insansız hava aracı filoları) takviye edilen 5 mekanize tugaydan oluşmakta ve Dağlık Karabağ’ın güneyini işgal etmekle görevlendirilmiştir. 3. Ordu şu anda yedekte tutulmaktadır.
Azerbaycan ordusunun harekat planı iki aşamaya ayrıldı. 1. aşamada önerilen hedef, birçok bölge ve yönde Ermeni ordusunun savunma hatlarını delmektir. Azerbaycan, Ermeni savunmasında oluşturulan koridorlar sayesinde, düşman düzeneğinin ön cephedeki unsurlarını (mekanize alaylar, motorlu piyade, topçu taburları ve özel harekat kuvvetleri) kuşatmak için gerekli güç ve araçları devreye sokmaktadır. 1nci Aşama, cephe hattına paralel konumlanan tek Kuzey-Güney iletişim ağının Azerbaycan ordusu tarafından kontrol edilmesiyle tamamlanmış kabul edilmektedir.
Askeri terminolojide bu ulaşım güzergahı çok önemlidir. Bu güzergah « yan geçit » olarak adlandırılmakta ve kuvvetlerin ve malzemenin istikralı hale getirilmiş bir bölgeden, düşman savunmasının delindiği bir bölgeye aktarılmasına izin vermektedir. Birliklerin yan geçit üzerinden nakli, bu ek kuvvetlerin yardımıyla karşı saldırıların başlatılmasını ve ardından başlangıçta kaybedilen mevzilerin tahkimini amaçlamaktadır.
2 - Azerbaycan taarruzunun başlangıçtaki ritmi
Arazinin yapısından dolayı, bu 1nci aşama zordur, çünkü temas hattı seviyesinde iki ordu, etrafında alt birimlerin uzun süreli bir savunmayı destekleyebileceği zırhlı araç önleyici engeller ve beton sığınaklar yapmıştır. İnisiyatif Azeri ordusuna ait olduğundan, kayıpları düşük tutmak üzere taarruz hızı sınırlı tutulmuştur. Azerbaycan ordusu, başlangıçta elverişli uluslararası bağlamın bozulması gibi bir dış etkenle karşı karşıya kalmasaydı, birinci aşamayı çoktan aşmış olabilirdi. Bu durumda Azerbaycan ordusu, Ermenistan güzergahını daha başından itibaren engellemek için büyük bir dikey manevra ile hava yoluyla nakledeceği birliklerini yoğun bir şekilde kullanmak zorunda kalacaktı. Hava nakil helikopterlerinin oranı Azerbaycan lehine 5/1’in (65/12) üzerindedir. Mi-8/17 Azeri helikopterleri ilk dalgada yaklaşık 2 piyade taburunu ve 8 ila 12 saatte 2 tam donanımlı tugayı taşıyabilecek yetenektedir.
Bununla birlikte, Azerbaycan genelkurmayı, Ermenistan hava savunmasını etkisiz hale getirecek gelişmiş elektronik karıştırma araçları olmadan gerçekleştirilecek bir hava operasyonunun önemli kayıplara yol açacağının bilincindedir. Özellikle de niceliksel olarak Ermeni hava savunması kabaca Azerbaycan’ınkine eşit olduğu için.
Daha eski olsalar da eldeki imkanlar etkilidir ve iyi eğitimli Ermeni askerleri tarafından kullanılmaktadır.
3 – Silahlı İnsansız Hava Araçları, harekatın ilk aşamasında Azerilerin başarısını garantilemiştir
Sosyal medyada yayınlanan videolar, Dağlık Karabağ çatışmasının başlangıcından bu yana Azeri ordusu kurmaylarının önceliğinin keşif ve silahlı insansız hava araçları (SİHA) olduğunu ortaya koymaktadır. SİHA’lar küçük boyutludur ve daha az radar ayak izine sahip kompozit malzemelerden yapılmış bir kaplamaya sahiptir, algılama mesafesi çok amaçlı uçaklara göre birkaç kat daha azdır. Radar üzerinde veya görsel olarak tespit edildiğinde, çok manevra kabiliyetine sahip olmadıkları ve 220 km/s azami hıza sahip oldukları için bunların vurulması kolaydır.
Azerbaycan, İsrail ve Türkiye’den aldığı destek sayesinde Ermenistan’dan çok daha üstün olduğu için ilk aşamada pilotlu savaş uçaklarının yerini insansız hava araçları almıştır. Azeri insansız hava aracı yerine getirdiği görevlerin % 30’undan fazlası, Yukarı Karabağ topraklarında temas hattının yakınında ve hatta Ermenistan’da bulunan tespit ve güdümleme radarlarının, seyyar uçaksavar füzesi sistemlerinin ve Ermeni topçularının yerini tespit etmek ve vurmaktı.
Kamikaze insansız hava araçlarının stoklarının tükenmesi anlamına gelse bile Azerbaycan’ın görev sayısını önemli ölçüde artırması beklenmektedir. Ermenistan hava savunmasının etkisiz hale getirilmesi ve bazı güvenli hava koridorlarının oluşturulmasıyla eş zamanlı bir şekilde, çok amaçlı uçaklar kademeli olarak Azerbaycan insansız hava araçlarının yerini alacaktır. Çok amaçlı uçaklar, SİHA’lardan daha büyük bir savaş yükü taşıyabilir ve çok daha uzak mesafelerde yerde veya havada çok daha çeşitli hedeflere saldırabilmektedir. Aynı zamanda, Azerbaycan Yukarı Karabağ’da daha büyük bir hava harekatını başlatabilecektir.
Sosyal medyada yayınlanan videolarda gördüğümüz gibi, zırhlı araçlar veya kundağı motorlu topçu sistemleri hava araçlarından atılan hassas kümülatif mühimmatlara karşı savunmasızdır. Böylece, Azeri insansız hava araçlarının görevlerinin % 50’si, ön cephedeki Ermeni tanklarını ve klasik topçu ve füze fırlatıcılarını keşfetmeyi ve vurmayı amaçlıyordu. Tahminime göre, Ermenistan şu ana kadar yaklaşık 80 T-72 tankı, 70 zırhlı personel taşıyıcı veya MLİ, 50 adet top, motorlu obüs ve füze rampası, 20 hava savunma radar ve tespit sistemini kaybetti ki, ki bu sahip olduğu imkanların % 25 ila 30’una karşılık gelmektedir.
4 – SİHA’lar, rakipsiz bir silah mıdır?
Ermenistan, « renkli » devrimin Nikol Paşinyan liderliğindeki Batı yanlısı hükümeti zorla dayattığı 2018’deki seçim sahtekarlığının bedelini ödemektedir. NATO’ya katılmayı ve Rusya’dan gerçekleştirilen silah alımından vazgeçmeyi hedefliyordu. Ermenistan, Rus SHTORA pasif karşı tedbir sistemini satın almış olsaydı, zırhlı araçları Azerbaycan’ın insansız hava aracı saldırılarına karşı daha az savunmasız olurdu.
Temel olarak söz konusu donanım tanksavar füze korumasıdır, ancak uyarı alt sistemi ve ayrıca kızılötesi ve lazer elektronik karıştırıcı yayıcısı, Azerbaycan tarafından kullanılan Harop kamikaze İHA’larının elektro-optik sensörüne (FLİR) karşı etkilidir. Harop, diğer SİHA’lardan farklı olarak mühimmat fırlatmaz ancak gövdesinde 20 kg’lık bir savaş başlığıyla hedefi vurur. Azerilerin kullandığı ikinci tip taarruz hava aracı olan Bayraktar TB2, Türkiye’de üretilmekte ve hedefleri aramak ve keşfetmek için elektro-optik cihaz kullanmaktadır. SİHA, 4 bağlantı kızağına sahiptir ve lazer güdümlü MAM-L mühimmatı ile donatılmıştır. Her mühimmat toplam 7 kg savaş başlığı taşımaktadır. Elektronik karıştırma ile eşzamanlı olarak, SHTORA sistemi, saniyeler içerisinde, insansız hava araçlarının elektro-optik sensörüne ve hedefi işaretleyen lazer ışınının aşamayacağı, 50 ila 70 m yarıçaplı saydam bir duman perdesi oluşturan aerosol bombaları fırlatır.
5 - Azerbaycan taarruz operasyonunun 2. Aşaması
19 Ekim itibarıyla Azerbaycan harekatının ilk aşaması henüz tamamlanmamış olsa da birçok hedefe ulaşıldı. Öngörüldüğü gibi, iki yarma harekatı başarıldı: kuzeyde küçük ve güneyde daha büyük (haritada taranmış bölge). 1. Ordu ve 3. Ordu birleşmek üzere yan geçit üzerinde uyumlu bir şekilde ilerlemektedir. Temas hattındaki savunma düzeneklerinin en iyi eğitimli ve en donanımlı askeri birimlerden oluştuğu artık bir sır değildir. Ermenistan’ın savunma hattı aşıldıktan sonra ilerleme kaydetmek çok daha kolay hale gelmektedir. Çok sayıdaki ve hareket kabiliyetine sahip Azeri zırhlı araçları belirleyici olmaya başlıyor, çünkü dağlar arasındaki çöküntülerde manevra alanı artan hücum hızlarıyla uyuşmaktadır.
Aslında, Ermeni saldırısının 2. aşaması, 2008’de Gürcistan’daki Rus ordusunun örneğine uygun olarak, Ermeni ordusunun geri çekilmesinden sonra çoktan başlamıştır. Bu arada Ermeni Ordusu, Yukarı Karabağ’ın Batısının derinliklerinden karşı saldırı hatları oluşturabilir, ancak ana savunma düzeneğinin çöküşünün yarattığı kaosu durdurması onun için zor olacaktır. Buna ek olarak, yedek askerlerinin Ermenistan’a konuşlandırılmasını Azeri hava saldırıları altında organize etmesi gerekecektir. Askeri harekat sahasına taşınan bu yeni Ermeni askeri birimleri, cephenin ön saflarında bulunanlara göre çok az savaş tecrübesine, eğitime ve donanıma sahiptir. Bu durumda, Azerbaycan Ordusu’nun daha fazla ilerlemesini durdurma ve hatta sınırı aşıp Ermenistan’a geçme olasılıkları çok düşüktür.
6 - Harekatın sonucu ne olabilir?
Stratejik düzeyde, Dağlık Karabağ savaşı yoluyla Türkiye, Güney Kafkasya’daki güç dengesinde, Rusya ve NATO aleyhine, kendi lehine bir değişiklik beklentisi içerisindedir. Büyük güçlerin, Dağlık Karabağ’daki askeri harekatların gidişatına havadan gözetim yoluyla büyük ilgi göstermesinin nedeni budur.
Örneğin, US Air Force’un Romanya’nın Mihail Kogalniceanu şehrinde konuşlu bulunan Bombardier Challenger 650 ARTEMİS radyo-elektronik keşif uçağı, Dağlık Karabağ’daki çatışma bölgesinin 100 km kuzeyindeki Gürcü hava sahası içerisinde günlük uçuşlar gerçekleştirdi.
Öte yandan bulgarianmilitary.com sitesine göre, savaşın ilk günlerinde, 7 Ekim’de Rusya-Azerbaycan sınırında, Dağıstan’ın Agul kasabasında, Bakü’nün Kuzeyinde bulunan S-300PMU-2 bataryasından fırlatılan 48N6E2 füzesinin enkazı bulundu. Bu füzenin hedefinin, vurulmaktan kurtulan bir Rus elektronik keşif uçağı olduğu düşünülüyor. Bu olaya ilişkin iki açıklama getirilebilir: ya S-300PMU-2 sisteminin Azerbaycanlı operatörleri son dakikada füzenin savaş başlığını devre dışı bırakma emri verdiler ya da Rusya tarafından Azerbaycan’a satılan S-300PMU-2 sistemi, Rusya Federasyonu koduyla tanımlanan askeri uçak durumunda patlamayı engelleyen entegre bir gizli çipe sahip.
Daha önce, olumlu uluslararası bağlam nedeniyle Azerbaycan’ın operasyonu yürütmek için acele etmediğini söylemiştim. Ancak Azerbaycan için bu elverişli ortamın ne kadar süreceğini kimse tahmin edemez. Dışarıdan hiçbir şey olmazsa, 2nci aşamada Azerbaycan ordusunun ilk kesin zaferinde şimdiye kadar cesurca ve sakince savaşan Ermeni ordusu kaosa sürüklenecektir. Erivan hükümeti, Azerbaycan ordusunun Dağlık Karabağ’da durup durmayacağını ya da saldırısını Ermenistan’da da sürdürüp sürdürmeyeceğini bilmediği için, Rusya’ya sırtını çevirip stratejik olarak yüzünü çevirdiği Batı’nın hareketsizliği karşısında çaresiz durumdadır.
Azerbaycan ise, Bakü’deki yöneticileri bu askeri maceraya arkadan iten Erdoğan ile çatışma riskini göze almamak için, ne Batı’nın ne de Rusya’nın Ermenistan lehine müdahalede bulunmayacağına inanarak hesaplarını yaptı. Belki de Rusya, Azerileri kullanarak bunun NATO’ya yönelimlerinin bir sonucu olduğunu göstererek Ermenilere bir ders vermek istemektedir. Ama belki de bunun ötesinde Rusya, Ermenilerin 2018 seçim sahtekarlığını kabul ederken yaptıkları büyük hatanın farkına vararak Erivan’daki kamuoyunun bilinçlendirmesini amaçlamaktadır. Ve her şeyden önce Ermeni halkının hatasını düzeltmesini istemektedir. Rusya’nın ancak Ermeni muhalefetinin siyasi güçlerinin Erivan’daki Batı yanlısı hükümeti istifa ederek başarısız askeri harekatın sorumluluğunu almaya zorlaması durumunda Ermenistan’la yeniden iyi ilişkiler kurmaya karar vereceğine inanıyorum. O zaman ve ancak o zaman, Dağlık Karabağ sorunu, ortaya çıkacak duruma göre, yani askeri yollarla ya da Moskova tarafından dikte edilen formatta müzakere yoluyla sadece Rusya tarafından çözülecektir.
Azerbaycan’ın Türkiye’nin büyük desteğiyle birlikte Ermenistan’a karşı kazandığı zaferle böbürlenmek yerine, Yukarı Karabağ’dan kısmen geri çekilmesi anlamına gelse bile, Moskova’nın emirlerini harfiyen yerine getirmesi gerektiğine inanıyorum. 1nci, 2nci, 3ncü ve 5nci ordu birliklerinin bir kısmı Dağlık Karabağ savaşı dolayısıyla ülkenin Batısında konuşlandırıldığından, 4ncü Ordu Dağlık Karabağ’ın Batısında Nahçıvan’da tecrit durumundadır. Bugün Hazar Denizi kıyısındaki bir kent olarak Bakü, dünyanın en kötü korunan başkenti konumundadır. Azerbaycan, sınırın 100 km güneyinde bulunan Bakü ile birlikte Rusya ile kuzeydoğu sınırına sahiptir. Azerbaycan Donanmasının neredeyse yok durumunda iken, Rusya’nın Hazar Filosu güçlüdür ve Bakü yakınlarında Azerbaycan kıyılarında bir deniz çıkarma operasyonunu destekleme kapasitesine sahiptir. Rusların daha önce de gösterdiği gibi, Azeri S-300PMU-2 uçaksavar füze bataryaları Rus uçaklarına karşı etkisizdir.
Bizimle iletişimde kalınız
Bizi sosyal ağlardan takip ediniz
Subscribe to weekly newsletter